TÜRKİYE & AZERBAYCAN Dergilerimiz Röportajlar Makaleler Diaspora Sosyal Medya İnfografik Makale Çağrısı Hakkımızda İletişim
ŞUŞA ZAFER KURULTAYI VE AZERBAYCAN DİASPORASI | Türkiye Azerbaycan Dergisi

ŞUŞA ZAFER KURULTAYI VE AZERBAYCAN DİASPORASI

Bir milletin sınırları dışındaki sesi; haklı davaların doğal savunucusu “Diasporası” son dönemde dış siyasetin de önemli başlıklarından birisidir. Aslında diaspora” eski Yunanca olup, kelime anlamı “dağılma” demektir. Bu kelimenin ortaya çıkış tarihi Yunanlıların milattan çok önce başladıkları işgal ve yerleşme dönemine rastlar. Çeşitli ülkelere askeri seferler sırasında Yunan ordusu askerlerinin bir bölümü işgal edilmiş topraklarda ikamet etmiş ve buranın daimi sakinlerine dönüşmüşlerdir. 

Faaliyet alanından ve dini inancına bakılmaksızın herhangi bir etnik kimliğe sahip kişilerin belli zaman diliminde kendi tarihi vatanlarından dışarda yerleşmesi ve sosyal faaliyeti, doğrudan diasporanın oluşumu ile sonuçlanır. Sosyal siyasi, ekonomik ve diğer sebepler neticesinde tarihi topraklarından dışarıya zorla veya gönüllü göç ederek, yurt dışında toplu olarak yaşayan, milli kültürel aidiyetini koruyan ve geliştiren, tarihi vatanı ile düzenli ilişkiler kuran soydaşlar, ayrıca dil, din, manevi kültürel değerlere bağlılık açısından kendini Azerbaycanlı sayanlar Azerbaycan diasporunu oluştururlar.

Azerbaycan Cumhuriyeti dâhil olmak üzere dünyanın 70 kadar ülkesinde yaklaşık 50 milyona kadar Azerbaycan Türkü yaşamaktadır. Tarihi topraklarında yaşayan, herhangi bir göç olgusu vuku bulmadan, sadece bazı sosyo-politik olaylar sırasında oluşan sınır değişimleri sonucunda yabancı ülke vatandaşlığı kazanan soydaşlar İran, Gürcistan ve Rusya Federasyonu’nun Azerbaycan’a komşu bölgelerinde yaşayan etnik Azerbaycanlılar diaspora sayılmazlar. 

Yurt dışında ilk organize ulusal toplulukların oluşumu II. Dünya Savaşı’ndan sonraki döneme aittir. 1949 senesinin Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da, M. E. Resulzadenin başkanlığında kurulan “Azerbaycan Kültür Derneği” Azerbaycan diasporasının örgütlenmesi doğrultusunda ilk adım olmuştur. 1956 yılında kurulan “Azerbaycan-Amerika Cemiyeti” (AAC, New Jersey eyaletinde bulunuyor) Azerbaycan diasporasının etkin kurumlarından birisidir. Özellikle 20 Ocak 1990 faciasından sonra oluşmuş yeni diaspora teşkilatları, faaliyetlerini daha da artırmıştır. Aynı senelerde yurt dışında faaliyette bulunan Azerbaycan teşkilatlarından birisi de Moskova’da yaşayan aydınlar, bilim ve kültür adamlarının girişimiyle 1988 yılında temeli atılmış olan “Ocak” Kültür Merkezi’ydi. Şu anda “Ocak” Kültür Merkezi Rusya topraklarında Azerbaycan diasporasının tek merkezi olan tüm Rusya Azerbaycanlıları Kurultayı’nın (UAK) yapısına dahil edilmiştir. 

 

Sovyet coğrafyasında kurulan Azerbaycan teşkilatları arasında geçen yüzyılın 80’li yıllarında Baltık ülkelerde kurulan diaspora teşkilatları da vardır: Litvanya Cumhuriyeti’nde “Litvanya Azerileri topluluğu” (1988, Vilnius), Letonya Cumhuriyeti’nde “Azeri” cemiyeti (1988, Riga) ve Estonya Cumhuriyeti’nde “Ocak” topluluğu (1988, Tallin). Her üç ülkede toplam 20 binden fazla Azerbaycanlı yaşamaktadır. Onların çoğu Sovyetler Birliği dahilindeki ekonomik ilişkiler sebebiyle buraya göç etmişlerdir. 1992 yılından beri Riga’da “pazar okulları” faaliyet göstermekte ve burada Azerbaycanlı çocuklar Azerbaycan dili, edebiyatı ve tarihi öğrenmekteler. 

“Azerbaycan Kültür Derneği” (1990) Avusturya’nın başkenti Viyana’da kurulmuştur. 3 Kasım 1990’da İstanbul şehrindeki Atatürk Kültür Merkezi’nde Azerbaycan topluluklarının (cemiyetlerinin) uluslararası kurultayı yapılmıştır. Kurultayda Azerbaycan heyeti, aynı zamanda yabancı ülkelerdeki (İngiltere, Almanya, Fransa, İsveç, Norveç, İspanya, Estonya, vs.) bir takım Azerbaycan topluluklarının temsilcileri yer almışlardır. Bu, Azerbaycan diasporasının güçlenmesi, bir merkez etrafında birleşmesi yönünde ileriye yönelik atılmış bir adımdı. Kurultay sırasında İstanbul, Bakü ve Hamburg kentlerinde Azerbaycan diasporasının bölgesel merkezlerini, Azerbaycan Kültür Merkezleri Birliğini oluşturmak hakkında kararlar kabul edilmiş, diaspora oluşumuna genel kontrol amacıyla ilişkilendirme konseyi kurulmuştur.

1991 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsız devlet geleneklerini yeniden onarması ve bunun ardından ülkede yaşanan toplumsal siyasal olaylar halkın göç tarihinde de etkisini bırakmıştır.16 Aralık 1991’de Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Ali Meclis Başkanı Haydar Aliyev Dünya Azerbaycanlılarının birliğini yaratmanın önemini dikkate alarak, 31 Aralık gününü Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü ilan etti (Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Gününün esası 1989 senesinin Aralık ayının sonlarında Nahçıvan’da sınırların (SSCB’nın İran sınırları) dağılması sırasında konmuştu). Bundan sonra Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın emri ile 31 Aralık günü Dünya Azerbaycanlıların Dayanışma Günü olarak doğrulandı. Böylece, bütün Azerbaycan Türkleri için değerli olan 31 Aralık, Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü, bayram olarak kutlanmaktadır.

1995 yılından başlayarak ülke dışına göç olayı karakterini değişerek, yalnız ekonomik karakter kazanmaya başlamış, dünyanın diğer gelişmekte olan ülkelerinde olduğu gibi sivil biçimler almış, uluslararası hukuk kuralları çerçevesine uygunlaşmıştır. Çeşitli ülkelere dağılan Azerbaycanlılar kendi ulusal aidiyetlerini koruması, kültürel politik dayanışması bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet menfaatlerine uymaktadır ve onun stratejik amaçlarından biridir. Bağımsızlığın ve devlet geleneklerinin güçlendirilmesi, uluslararası alanda Azerbaycan’ın konumunun güçlendirilmesi, Ermeni saldırısına uğrayan halkın hak sesinin dünya kamuoyuna duyurulması, Dağlık Karabağ sorununun uluslararası hukuk kuralları ve ilkeleri çerçevesinde adil çözümünün sağlanması yabancı ülkelerde diaspora faaliyeti ile uğraşan kurumların bir merkez çevresinde birleşmesini gerektirmektedir. Dünya Azerbaycanlılarının yaşadığı ülkelerde yekpare kuvvet olarak, görev yapmaları ulusal ve sivil haklarının korunmasına da önemli etki yapar. Bu doğrultuda özellikle 1993 yılından itibaren yapılan amaçlı çalışmalar artık bir takım önemli dünya devletlerinde somut sonuçlarını vermiştir.

 

23 Mayıs 2001 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kararnamesi ile 9-10 Kasım 2001’de Bakü’de Dünya Azerbaycanlılarının I. Kurultayı geçirilmiştir. Kurultay, dünyanın farklı ülkelerinden gelen temsilcilerinin yorumlarını, çeşitli tekliflerini, aynı zamanda Azerbaycanlıların çağdaş dünyadakı sosyal siyasi, ikdisadi, kültürel vs. konumunu, Azerbaycancılık esasına dayanan menfaatlerini, tarihen oluşmuş manevi birlik gereksinimini dikkate alarak, karar kabul etmiştir. Dünya Azerbaycanlılar Kurultayının üç senede bir yapılması uygun bulunmuştur.

Son yıllarda faaliyet gösterdikleri ülkelerin sosyo-politik ve kültürel hayatında Azerbaycan toplumlarının aktif katılım yapmaları diaspora kuruculuğu çalışmasının en önemli yönlerinden biridir. Bir takım ülkelerin yasama, yürütme, yerel yönetim organlarında temsil olunmaları, bir arada yaşadıkları bölgelerde pazar günü okullarının açılması, çeşitli toplum ve toplulukların bünyesinde 27 gazete, 10 dergi, 3 radyo ve 1 televizyonun faaliyet göstermesi, Azerbaycan gerçeğinin dünya kamuoyuna duyurulması amacıyla çeşitli önlemlerin organize edilmesi Azerbaycan diasporası temsilcilerinin toplumsal siyasal aktifliğinin arttığının göstergesidir.

16 Mart 2006’da Bakü’de düzenlenen Dünya Azerbaycanlılarının II. Kurultayı diaspora kuruculuğu sürecinde ileriye doğru bir sonraki adım olmuştur. Kurultayda alınan kararlar Dünya Azerbaycanlılarının II. Kurultayının kararı, kurultayın Cumhurbaşkanına ve Dünya Azerbaycanlılarına müracaatı, kurultayın Ermenistan - Azerbaycan Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili dünya kamuoyuna, uluslararası örgütlere, yabancı ülkelerin parlamentolarına, devlet ve hükümet başkanlarına, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Meseleleri üzere Kurumu’na (UNESCO), Azerbaycan ve Türk diaspora kuruluşlarına müracaatları yurt dışında yaşayan Azerbaycanlıların kurultaydan sonraki süreçte somut faaliyet programından oluşmaktadır.

Dünya Azerbaycanlılarının Üçüncü Kurultayı 5 Temmuz 2011 tarihinde Bakü şehrinde yapılmıştır. 1.272 temsilcinin katıldığı, Dünya Azerbaycanlılarının Üçüncü Kurultayı’nda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dünya Azerbaycanlıları Koordinasyon Konseyi başkanlığına yeniden seçilmiştir. 3 Haziran 2016’da Bakü Haydar Aliyev Merkezi’nde Dünya Azerbaycanlıları Dördüncü Kurultayı’nın resmi açılış töreni yapılmıştır. Kurultay delegeleri bir kez daha oybirliğiyle Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i Dünya Azerbaycanlıları Koordinasyon Konseyi başkanlığına seçtiler. Koordinasyon konseyi kurultayda 109 üye tarafından onaylanmıştır. 

 

Karabağ’ın Sembol Şehri Şuşa’da Dünya Azerbaycanlıları V. Kurultayı Yapıldı

 

Karabağ’ın sembol şehri Şuşa’da Dünya Azerbaycanlıları V. Kurultayı yapıldı. “Zafer Kurultayı” ismi verilen etkinliğin açılışına, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev katıldı.

Aliyev, burada yaptığı konuşmada, Karabağ zaferinden sonra ilk kez dünyadaki bütün Azerbaycanlıların bir araya geldiğini belirtti. Zaferin Azerbaycan halkına çok yakıştığını vurgulayan Aliyev, Azerbaycan halkı ve devletinin bundan sonra muzaffer halk ve devlet olarak yaşayacağını kaydetti.

Aliyev, Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev’in Dünya Azerbaycanlılarının 2001’de yapılan ilk kurultayında yaptığı konuşmada işgal altındaki toprakların mutlaka kurtarılacağını belirttiğini hatırlatarak “Biz ulusal liderimizin sözlerini gerçeğe dönüştürdük. Cumhurbaşkanı olarak başlıca görevim Karabağ sorununun çözümüydü. Biz hepimiz hem Azerbaycan vatandaşları hem Dünya Azerbaycanlıları tek hedef için çalıştık. Azerbaycan halkı kendi gücünü gösterdi, adaleti sağladı. Azerbaycan halkı tüm dünyaya büyük halk olduğunu kanıtladı.” dedi.

Yurt dışında yaşayan milyonlarca Azerbaycanlının savaşı yakından takip ettiğini, Azerbaycan’ın haklı davasını yaşadıkları ülkelerin kamuoyuna aktardığını belirten Aliyev, “Bugün hala buna ihtiyaç var. Savaş sona erse de Ermenistan’ın bize karşı toprak iddiaları henüz bitmedi. Fakat bu bitecek. Çabalarımız sayesinde Ermenistan’ın ve dünya Ermenilerinin Azerbaycan’a yönelik toprak iddialarını ortadan kaldıracağımızdan eminim.” diye konuştu.

Aliyev, yurt dışındaki diaspora kuruluşlarının Azerbaycan’la sıkı temas halinde olduğunu belirterek “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın vatanlarıyla bağlarını koparmamalarını istiyoruz. En azından yılda bir kez aileleriyle Azerbaycan’a gelseler, özellikle işgalden kurtarılan toprakları ziyaret etseler çok iyi olur.” tavsiyesinde bulundu.

30 yıl devam eden ve sonuç vermeyen müzakere sürecinden, AGİT Minsk Grubunun başarısız girişimlerinden bahseden Aliyev, sorunu kendi güçleri ile çözerek “faşizmi yok ettiklerini, Kafkasya’yı faşizmden kurtardıklarını” bildirdi.

Aliyev, Azerbaycan’ın artık yeni döneme adım attığını belirterek “30 yıl toprakları işgal edilmiş bir ülke olarak yaşadık. Bu bizim için çok ağırdı. Fakat bugün alnımız açık, başımız diktir ve her zaman da böyle olacaktır. Burada sağlam duruyoruz ve hiç kimse bizi bu topraklardan çıkaramaz.” ifadelerini kullandı.

Dünyanın 65 ülkesinden yaklaşık 400 Azerbaycanlının katıldığı kurultay açılış toplantısının ardından panellerle devam etti.

 

Hikmet Hacıyev: Kurultay’ın Şuşa’da Yapılmasının Büyük Anlamı Var

Kurultaya katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı yardımcısı Hikmet Hacıyev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kurultayının merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in girişimiyle 2001’de yapıldığını hatırlattı. Hacıyev, Haydar Aliyev’in ilk kurultayda “Bir gün gelecek bir kurultayımızı Şuşa’da yapacağız” şeklinde konuşma yaptığına işaret ederek “İşte kurultayımızı Şuşa’da yapıyoruz. Bunun büyük siyasi, sembolik ve stratejik anlamı var.” dedi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in açılışta yaptığı konuşmada, diaspora kuruluşlarından yaşadıkları ülkelerde Azerbaycan gerçekliklerini anlatmalarını istediğini aktaran Hacıyev, “Ermenilerin 30 yılda yaptığı kanıtlı Vandalizm’in tüm ülkelerde anlatılması önemlidir. Bu kurultaya katılanlardan başlıca beklentimiz, yaşadıkları ülkelerin yasalarına uyarak o ülkelerin onurlu vatandaşları olmaları ve Azerbaycan’la dostluk ilişkilerine, bağlantılara katkı sağlamalarıdır.” ifadesini kullandı.

Farah Aliyeva: “Zaman Azerbaycan diasporasının demir yumruk gibi birleşebileceğini gösterdi”

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi İnsani Politika, Diaspora, Çok Kültürlülük ve Din İşleri Daire Başkanı Farah Aliyeva

Vatan kavramı, milletin kaderi kavramı ortaya çıktığında, Azerbaycan diasporasının demir yumruk gibi birleşebileceğini zaman göstermiştir. Azerbaycan diasporası için değişmeyen göstergeler var. Yaşadığınız ülke, bulunduğunuz pozisyon, ait olduğunuz meslek ne olursa olsun bir takım göstergeler değişmez. Bunlar bizim ana dilimiz, tarihimiz, vatanımız, milli ve manevi değerlerimizdir. Azerbaycan beyninizde, kalbinizdedir. Ama kabul edelim ki 10-15 yıl içinde Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde Azerbaycan’ı fiziki olarak görmeyen ama Azerbaycanlı olan bir nesil gelecek, yeni nesil gelecek. Azerbaycancılığı nasıl taşıyacaklar, nasıl hissedecekler? Bunun kavramsal bir sorun olduğunu düşünüyorum. 20. yüzyılın başlarında büyük düşünürümüz Ali Bey Hüseyinzade, Batılıların ve Avrupalıların midelerinde sindirilmek istemiyorsanız, beyinlerinin ürünlerini sindirin diye yazmıştı. Muhtemelen bizim yeni nesil diasporamız artık midede sindirilemeyecek ve bunun da bir şartı yok. Asimile edilmeleri değil, içinde yaşadıkları topluma entegre olmaları gerekir. Asimile olmalarını istemiyoruz, ama entegrasyon seviyesi, akademik seviye o kadar derin olmalı ki içinde yaşadıkları toplumda söz sahibi olsunlar, onları dinlesinler, duysunlar. Sizden sonra çalışmalarını sürdürecek yeni nesil Diasporamızın da en az sizin kadar vatansever ve kararlı olmasını isterim. Sizinle gurur duyduğumuz gibi, gelecek nesille de gurur duymalısınız.

“Bir Milletin İki Diasporası Olmaz, Yönünde Gayret Sarf Ediyoruz”

 

Kurultaya katılan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, işgalden kurtarılan topraklarda Azerbaycan’ın hayata geçirdiği imar çalışmalarının gelecek açısından ümit verici olduğunu, işgal döneminde yaşanan yıkım ve soykırımların ise insanlık adına üzüntü doğurduğunu söyledi.

Yusuf, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in “Bir milletin iki diasporası olmaz” sözlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Diasporalarımız birbirine destek veriyor. Bizim güçlü olduğumuz yerlerde biz Azerbaycan’a, Azerbaycan’ın güçlü olduğu yerlerde Azerbaycan bize destek veriyor. ‘Bir milletin iki diasporası olmaz.’ yönünde gayret sarf ediyoruz. Ama yolun daha başındayız. Türkiye diasporası çok daha güçlü ve eski. Azerbaycan da bu yönde ciddi adımlar atıyor. Kısa sürede de çok güzel mesafeler aldılar.”

Azerbaycan’la diaspora ilişkilerini sadece ikili düzeyde değil Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde de sürdürdüklerini, bu konuda da YTB’nin öncü olduğunu vurgulayan Yusuf, “Kurumumuz Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’la ortak diaspora faaliyetleri yapmaya da gayret ediyor.” diye konuştu.

Şuşa’da gerçekleştirilen Dünya Azerbaycanlılarının Zaferi Kurultayı’nda, özellikle diasporada yaşayan Azerbaycanlıların yerine getirmesi gereken kritik görevler ele alındı. Kurultay sonrası açıklamada bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, diasporada yaşayan vatandaşlardan beklenen görevleri sıraladı.

Hacıyev, “En önemli talimat ve görevlerden birisi, Azerbaycan karşıtı propagandaları ve ülkemize karşı her türlü provokasyonu önlemek, yaşadıkları ve çalıştıkları ülkelerdeki diasporamızın temsilcileri aracılığıyla kamuoyunu Azerbaycan gerçekleri hakkında daha aktif olarak bilgilendirmek ve bu yönde diasporamızın rolünü aktif hale getirmektir. Azerbaycanlıların bulundukları ülkelerin sosyo-politik hayatındaki yerini daha güçlendirmeleri gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Ermeni Lobileri Kötü Niyetlerini Sürdürüyor!

 

Kurultaya katılan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkan Yardımcısı Sayit Yusuf, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, işgalden kurtarılan topraklarda Azerbaycan’ın hayata geçirdiği imar çalışmalarının gelecek açısından ümit verici olduğunu, işgal döneminde yaşanan yıkım ve soykırımların ise insanlık adına üzüntü doğurduğunu söyledi.

Yusuf, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in “Bir milletin iki diasporası olmaz” sözlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Diasporalarımız birbirine destek veriyor. Bizim güçlü olduğumuz yerlerde biz Azerbaycan’a, Azerbaycan’ın güçlü olduğu yerlerde Azerbaycan bize destek veriyor. ‘Bir milletin iki diasporası olmaz.’ yönünde gayret sarf ediyoruz. Ama yolun daha başındayız. Türkiye diasporası çok daha güçlü ve eski. Azerbaycan da bu yönde ciddi adımlar atıyor. Kısa sürede de çok güzel mesafeler aldılar.”

Azerbaycan’la diaspora ilişkilerini sadece ikili düzeyde değil Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde de sürdürdüklerini, bu konuda da YTB’nin öncü olduğunu vurgulayan Yusuf, “Kurumumuz Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’la ortak diaspora faaliyetleri yapmaya da gayret ediyor.” diye konuştu.

Şuşa’da gerçekleştirilen Dünya Azerbaycanlılarının Zaferi Kurultayı’nda, özellikle diasporada yaşayan Azerbaycanlıların yerine getirmesi gereken kritik görevler ele alındı. Kurultay sonrası açıklamada bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, diasporada yaşayan vatandaşlardan beklenen görevleri sıraladı.

Hacıyev, “En önemli talimat ve görevlerden birisi, Azerbaycan karşıtı propagandaları ve ülkemize karşı her türlü provokasyonu önlemek, yaşadıkları ve çalıştıkları ülkelerdeki diasporamızın temsilcileri aracılığıyla kamuoyunu Azerbaycan gerçekleri hakkında daha aktif olarak bilgilendirmek ve bu yönde diasporamızın rolünü aktif hale getirmektir. Azerbaycanlıların bulundukları ülkelerin sosyo-politik hayatındaki yerini daha güçlendirmeleri gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.