TÜRKİYE & AZERBAYCAN Dergilerimiz Röportajlar Makaleler Diaspora Sosyal Medya İnfografik Makale Çağrısı Hakkımızda İletişim
Modern Dünyanın Gözleri Önünde Gerçekleşen İnsanlık Dramı: Hocalı Katliamı | Türkiye Azerbaycan Dergisi

Modern Dünyanın Gözleri Önünde Gerçekleşen İnsanlık Dramı: Hocalı Katliamı

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir'in Türkiye Azerbaycan Dergisi için özel olarak kaleme aldığı "Hocalı" makalesi....

Ayşe Keşir

AK Parti Demokrasi Hakem Kurulu Üyesi

Düzce Milletvekili

Türkiye Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Üyesi

 

 

Hocalı katliamı, modern çağın, insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini aldı. Resmi rakamlara göre, Ermeni güçlerinin saldırılarında, 613 Azeri kardeşimiz katledilmiştir. Bunun haricinde 500’e yakın sivil ağır yaralanırken 1250’den fazla kişi esir düşmüştür. Bu esirlerden 68 kadın ve 28 çocuğun da içinde bulunduğu 150 esirden bir daha haber alınamamıştır. Ermenistan tarafından bugüne kadar esirlerin akıbetiyle alakalı hiçbir açıklama yapılmamıştır. Dönemin Ermenistan Savunma Bakanı, Ermenistan’ın önceki dönem cumhurbaşkanlarından Serj Sarkisyan bir gazetecinin sorusu üzerine Hocalı Soykırımı’yla ilgili şu yanıtı vermiştir: “Hocalı’ya kadar Azerbaycanlılar, bizim sivillere saldıramayacağımızı düşünüyordu, fakat Hocalı’da biz bu kalıbı kırdık.”

 

Hocalı Katliamını Kimler, Nasıl Kabul Ediyor?

 

Azerbaycan Meclisi, 1994’de 613 vatandaşının katledildiği olayı, “Hocalı Soykırımı” olarak kabul etti. Hocalı’da yaşanan olayları 9 ülke “soykırım” olarak tanıyor. Bunların içinde Meksika, Çek Cumhuriyeti, Bosna Hersek gibi ülkeler bulunuyor. Hocalı Katliamı’nı 5 ülke parlamentosu kınarken, ABD’den 16 eyalet yaşananları “soykırım” olarak gören kararları kabul etmiş durumdadır. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz, Hocalı’da yaşananları resmi olarak “katliam” olarak kabul ediyoruz. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı’yı, Dağlık Karabağ Savaşında işlenen “katliam” olarak kayıtlara geçirdi. Ne yazık ki BM, henüz resmi bir karar almış değil. Ancak 1993’de BM, Ermenistan’ı kınadı ve 822 sayılı kararla, Ermenistan’dan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etmesini istemiştir. bugün hala Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si Ermeni işgali altında bulunuyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, “Ermenilerin tüm Hocalı sakinlerini katletti” ifadesinin yer aldığı bir bildirgeye imza atmış durumdadır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, 1996 yılında Erivan’ı kınayarak, Azerbaycan toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini talep etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2010 yılında Hocalı’da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhinde suçlarla eşdeğer olarak görüldü ama henüz resmi bir karar almış durumda değildir.  Dünyanın bu tür acıları kendince kategorize etmesi ve standart bir perspektiften değil de yanlı yaklaşması ne yazık ki güven sarsıcı bir durumdur.

 

Soykırım “Katliamın” Tanıkları

 

Tüm dünya, Cingiz Mustafayev’den en acı hatıralara tanıklık etti. Olay yerine gelerek ilk çekimleri yapan, sonradan Ermeniler tarafından şehit edilen Azerbaycan Milli Kahramanı Cingiz Mustafayev kendi kaleminden Hocalı katliamını tüm dünyaya şu şekilde aktarmıştı;

 

“Yüzlerce insan cenazesi… Çoğu yakın mesafeden, kafası taranarak öldürülmüş 2 yaşından 15 yaşına kadar olan çocuk, kadın ve ihtiyar cesetleri…  Cesetlerin durumundan da anlaşılıyor ki onlardan herhangi biri karşı koyamamış, kaçmaya yeltenmemiştir. Onlar, Ermeniler tarafından son derece soğukkanlılıkla, vahşilikle katledilmişler…

Soykırımın yapılmış olduğu ve onun izlerini taşıyan yere iki askeri helikopterle 28 Şubat’ta ilk olarak biz geldik. Biz daha havada iken 500 metre civarındaki alanın insan cesetleriyle örtülmüş olduğunun şahidi olduk. Helikopterden iner inmez atışma başladı. Yanımızda bulunan polisler… 4 cenazeyi helikoptere bindirebildiler. Gördüğümüz manzara insanı delirtiyordu. Bir türlü kendimize gelemiyorduk. Mart’ın 2’sinde yabancı gazetecilerle o yere geldiğimizde tekrar aynı durumla karşılaştık; ama cenazeler daha kötü hale salınmış, Ermeniler tarafından onlara hakaret edilmişti. Anlaşılan, Ermeni cellatları her gün bu vahşilikleri tekrarlamaktan zevk alıyorlardı…”

 

Ruhun şad olsun Mustafayev…

           

20. yüzyılın sonunda modern dünyanın gözleri önünde gerçekleşen Hocalı Katliamı, aslında insan hakları yaklaşımında nasıl da çifte standart olduğunun da bizlere göstermiştir. “Dünya beşten büyüktür” diyerek tüm dünyada, adalet ve hakça paylaşımın savaşının veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, tüm mazlum coğrafyalarda olduğu gibi aynı kandan beslendiğimiz kardeşlerimizin de dostu, yareni olmuştur. Biz Azerbaycan ile tek millet iki devletiz. Son 15 yıllık yakın siyasi tarihimizdeki ikili ilişkilerimiz de göstermiştir ki, Azerbaycan’ın acısı acımız, sevinci sevincimizdir.

 

Türkiye Azerbaycan Dergisi’ne yayın hayatında başarılar diliyorum. Derginin faaliyetleriyle kardeş hukuku olan iki devlet arasındaki köprüler daha da sağlamlaşacaktır.