Devlet Diaspora Komitesi ve Haydar Aliyev Vakfı tarafından 2-8 Ağustos 2022 tarihlerinde Şuşa'da düzenlenen Diaspora Gençliği III. Yaz Kampı'na Azerbaycan'ın ünlü ailelerinin mirasçıları ve tarihi şahsiyetleri de katıldı.
Karabağ Hanlığı'nın kurucusu Panahali Han'ın varislerinden ve şu anda İspanya'da yaşayan Muhammedeli Ekberov da III. Diaspora Gençliği Yaz Kampı'na katıldı. O dedesinin evine gelip, sarayının yıkılan duvarlarını gördüğünde hem üzüntü hem de büyük bir gurur duyduğunu söyledi. Kentte yaşanan yıkımla harap olan Muhammedeli, Şuşa'yı özgür görmekten mutlu olduğunu söyledi. Sarayın restorasyonundan sonra buraya, Panaheli Han'ın soyundan gelen temsilcileri olan ebeveynleri ile birlikte geleceğini söyledi.
Diaspora Gençliği III. Yaz Kampı'na Rusya'dan katılanlardan biri de ünlü ilahiyatçı, oryantalist bilim adamı ve filozof Haydar Jamal'ın torunu ve yönetmen, gazeteci Orhan Jamal'ın oğlu Mansur Jamal oldu. Aslen Şuşalı olan baba ve oğul Jamal, Azerbaycan'ın Rus enformasyon alanında haklı konumunu savunmasıyla ünlendi. Diaspor TV'nin "Vatan Uzak Değil" programına röportaj veren Mansur Jamal, dedesiyle ilgili anılarını ve dedesinin memleketi Şuşa'da ilk kez olmanın mutluluğunu paylaştı. Haydar Jamal'ın torunu bir röportajında, kendi kuşağının tarihi toprakları olan Şuşa'ya ilk kez adım attığını ve bunun büyük bir mutluluk olduğunu söyledi. Mansur Jamal, kendisine bu fırsatı yarattığı için Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Haydar Aliyev Vakfı'na teşekkür etti. Kamp süresince farklı ülkeleri temsil eden gençlerle tanıştığı, yeni bağlantılar ve dostluklar kurduğu için mutlu olduğunu vurguladı. Azerbaycan Ressamlar Birliği üyesi, III. Yaz Kampı'nda diaspora gençleriyle buluşmaya davet edilen sanatçı Zöhrab Dadaşov da, genç soydaşlarımızın resmini yağlı boya ile çizerek kendisine hediye etti.
Diaspora Gençliği III. Yaz Kampı'nın bir sonraki ilginç katılımcısı, İkinci Karabağ Savaşı şehidi, Vatan Savaşı Kahramanı, Polonya'da okuyan Özel Kuvvetler Yarbay Ramiz Caferov'un kızı Nigar Caferova oldu. Babasının şehit olduğu Şuşa'yı üçüncü kez ziyaret ettiğini ve bu topraklara her gelişinde babasıyla daha çok gurur duyduğunu söyledi.
