Mutabakat zaptı, Devlet Diaspora Komitesi Başkanı Fuad Muradov ve Karabağ Kalkınma Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Rahman Hacıyev tarafından imzalandı.
Mutabakat zaptının temel amacı, iş birliği çerçevesinde ortak projeler ve etkinlikler hayata geçirilerek kurtarılan bölgelerin refah düzeyini iyileştirilmesine yönelik dönüştürülmesine katkıda bulunmaktır. Zapt; yurtdışında yaşayan Azerbaycanlılar, diaspora teşkilatları ve diğer halkların temsilcileri tarafından Ermeni işgali sonucunda Azerbaycan halkı için büyük önem taşıyan kültürel mirasa, doğal kaynaklara ve biyolojik ortaklığa verilen zarar hakkında dünya kamuoyunu bilgilendirmeye, Karabağ'da uygulanan önlemleri ve yatırım potansiyelini desteklemek amacıyla bağış yapmaya, devlet-özel ortaklıklarının teşvik edilmesini kapsıyor.
Etkinlikte konuşan Komite Başkanı, yabancı ülkelerde faaliyet gösteren Azerbaycan diaspora örgütlerinin Karabağ'da yürütülen inşaat çalışmaları ve Karabağ Kalkınma Fonu'nun faaliyetleri hakkında düzenli olarak bilgilendirilmesinin önemini vurguladı. Mutabakatın kapsadığı hareket yönünün Şuşa'da düzenlenen 5. Dünya Azerbaycanlıları Kurultayı’nda belirlenen stratejiye de yansıdığı kaydedildi. Zafer Kurultayı’nın iki panelinden birinin "Karabağ'ın restorasyonu ve yeniden inşasında Azerbaycan diasporasının katkıları" konusuna ayrılmış olması tesadüf değildir.
Karabağ Kalkınma Fonu'nun faaliyete geçtiği ilk günden itibaren Devlet Diaspora Komitesi tarafından destek gördüğünü söyleyen R. Hacıyev Muzaffer Ali Baş Kumandan, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in girişimiyle Azerbaycan'ın kültür başkenti Şuşa'da düzenlenen Zafer Kurultayı’na katıldığını ve etkinliğe katılanlarla kurduğu iletişimi memnuniyetle hatırlatarak, diaspora kuruluşlarının öncülük ettiği fonla etkin bir iş birliği beklentisinde olduğunu söyledi. Toplantıda Rahman Hacıyev, geçen yılın sonuçları ve aynı zamanda mevcut faaliyetler hakkında bilgi verdi.
Ardından ortak iş birliği çerçevesinde hayata geçirilecek projeler hakkında detaylı görüş alışverişinde bulunuldu. Taraflar, bu iş birliğinin işgalden kurtulmuş topraklarda sürdürülebilir yerleşime ve elverişli yaşam koşullarının yaratılmasına katkıda bulunacağına olan güvenlerini dile getirdiler.
