Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Konseyi’nin 7. Zirvesi için gerçekleştirdiği Azerbaycan ziyareti kapsamında başkent Bakü’de 14 Ekim 2019 tarihinde DEİK/Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından düzenlenen “DTİK Bakü Buluşması” toplantısına katıldı. Erdoğan, buradaki konuşmasında “6 devlet tek milletiz” sözleriyle tarihi bir mesaj verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Türkiye – Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Milletvekili Şamil Ayrım da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DTİK Bakü Buluşması’na katıldı. Toplantıda Azerbaycan adına Devlet Diaspora Komitesi Başkanı Fuad Muradov yer aldı.
Yurt dışında faaliyetlerine devam eden Türk iş dünyası ile kamu ve sivil toplum arasında ilişkileri artırmayı ve koordinasyonu güçlendirmeyi hedefleyen, DTİK Avrasya Komitesi’nin düzenlediği toplantıda birçok önemli iş insanı bir araya geldi.
“6 Devlet, Tek Milletiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anavatanımızdan ayrı tutmadığımız can Azerbaycan’a hoşgeldiniz diyorum. Zira biz burada kendimizi misafir gibi değil, evimizde gibi hissediyoruz” diyerek konuşmasına başladı ve şöyle devam etti: “Biz iki ayrı devlet olsak da aynı milletin evlatlarıyız, bunun için her fırsatta ‘Biz iki devlet, tek milletiz’ dedik, diyoruz. Şimdi tabii yapılacak Türk Konseyi’nde bunu biraz daha geliştiriyoruz, diyoruz ki ‘6 devlet, tek milletiz’. Azerbaycan’ı olduğu gibi Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ı da kendimizden ayrı görmedik, görmüyoruz. Türkistan coğrafyası bizim ata yurdumuz, ana ocağımızdır. Hepimiz aynı dili konuşan, aynı dine inanan, tarihi, kültürü, medeniyeti bir, 300 milyonluk çok büyük bir aileyiz. Kazak, Kırgız, Özbek, Tacik ve Türkmen kardeşlerimizin de Türkiye’ye aynı nazarla baktıklarını, ülkemizi kendi evleri gibi gördüklerini biliyorum. Bu toplantımızın muhabbet ve kardeşlik bağlarını daha da perçinleyeceğine inanıyorum.”
DEİK ve DTİK'i tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, DTİK Bakü Buluşması'nın Türk Dünyasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin artmasına vesile olmasını istediğini söyledi.
Sınırların ve mesafelerin anlamını yitirdiği, dünyanın giderek devasa bir köye dönüştüğü bir dönem yaşandığına işaret eden Erdoğan, küreselleşme ile eş zamanlı şekilde bölgesel iş birliğinin, küresel siyaset ve ekonomideki ağırlığının da giderek arttığına dikkati çekti. Erdoğan, aynı coğrafyayı paylaşan, aynı ortak kültür ve tarih havzasından beslenen, aynı dili konuşan milletlerin müşterek platformlar ve projeler zemininde daha fazla bir araya geldiğini gördüklerine değinerek, şöyle devam etti: “7’nci zirvesini yapacağımız Türk Konseyi, Türk Dünyası olarak son dönemde bu yönde hayata geçirdiğimiz en kritik işbirliği mekanizmasıdır. Kısa süre önce Özbekistan’ın tam üyeliğiyle Konsey daha da güçlenmiştir. Son olarak Macaristan’ın gözlemci üye olarak Türk Konseyi’ne katılması ise örgütün geleceği bakımından çok önemli bir kazanımdır. Bu sene 10’uncu yaşını kutlayan Türk Konseyi’nin Türkmenistan’ın da tam üyeliği ile merkezi konumunu pekiştireceğine inanıyorum.”
“300 Milyonluk Türk Dünyası”
Erdoğan, 300 milyonluk Türk Dünyası’nın içinde barındırdığı muazzam potansiyeli ancak bu şekilde tam manasıyla hayata geçirebileceğini vurgulayarak, “Bu potansiyeli kullanma noktasında 15-20 yıl öncesine göre gerçekten büyük mesafe aldık ancak iş dünyasının lokomotif rolünü oynamadığı her proje akim ve eksik kalmaya mahkumdur. Çünkü iş adamlarımız ticari ve ekonomik ilişkilerimizin alperenleridir. Siyasi ve kültürel ilişkiler ticari işbirlikleriyle tahkim edildiği, desteklendiği müddetçe krizlere, şoklara karşı direnç kazanır” ifadelerini kullandı.
Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yaşayan Türkiye kökenli insan sayısının 20 milyonun üzerinde olduğunun tahmin edildiğini aktaran Başkan Erdoğan, “Türk Cumhuriyetlerinden de kendi vatanlarından uzakta yaşayan 10 milyonlarca kardeşimiz, bir başka ifadeyle diasporamız var. Değerli dostum İlham Aliyev’in dediği gibi ‘Bir milletin iki diasporası olmaz’. Biz Kazak, Özbek, Türkmen, Azeri, Kırgız, Tatar, Çerkez, Ahıska, Çeçen tüm kardeşlerimize Türk diasporasının doğal bir üyesi nazarıyla bakıyoruz” sözlerini dile getirdi.
Mehmed Emin Resulzade'nin Dediği Gibi; “Bir Kere Yükselen Bayrak Bir Daha İnmez!”
Konuşmasında Barış Pınarı Harekatı’na da yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları belirtti: "Son bir haftadır şahit olduğumuz tepkiler, bölgemize ve ülkemize yönelik kimlerin hesabını bozduğumuzun birer ispatıdır. Türkiye, Barış Pınarı Harekatı ile en az 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar hayati önemde bir adım atmıştır. Tehditlere ve baskılara aldırmadan harekatımızı sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Açık söylüyorum, başladığımız işi muhakkak bitireceğiz. Merhum, Mehmed Emin Resulzade'nin dediği gibi, 'Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez.' Biz de nihai zafere ulaşana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu süreçte Türk Dünyasının desteği ve duasının bizimle olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde Orta Doğu'dan Afrika'ya, Güney Asya'dan Balkanlar'a kadar tüm kardeşlerimizin de Türkiye'ye dua ettiğini biliyorum. Siz kıymetli iş adamlarımızdan da güçlü destek beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan DTİK’e Davet
Erdoğan: “Yurt dışında yaşayan tüm müteşebbislerimizi, Dünya Türk İş Konseyine üye olmaya davet ediyorum" dedi. Dünya Türk İş Konseyi Başkanı ve yönetiminden de Türklerin yaşadıkları her yere ulaşmalarını, bir temsilciyle de olsa varlık göstermelerini isteyen Erdoğan, "Şu gerçeği bir an olsun aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Türkiye ve Azerbaycan Türklerinin bulundukları ülkelerde bir millet iki devlet şiarıyla hareket ettikleri takdirde aşamayacakları engel yoktur. Türkiye ve Azerbaycan ne kadar güçlü olursa yurt dışında yaşayan kardeşlerimiz de o kadar güçlü olur. Aynı şekilde Türk Dünyası ne kadar güçlü olursa Türk diasporası da kendini güçlü hissedecek, geleceğine çok daha güvenle bakacaktır. Bunun için farklılıklarımızı ortak paydaların önüne geçirmeden el birliği içinde çalışmalarımızı sürdürmeliyiz" dedi.
Fuad Muradov: “Diasporalarımız Arasında İlişkilerimizi Geliştirmek Bir Zorunluluktur”
Azerbaycan Cumhuriyeti Diasporadan Sorumlu Devlet Komitesi Başkanı Muradov da, DTİK tarafından düzenlenen toplantıda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Azerbaycan’ın Umum Milli Lideri Haydar Aliyev’in sözlerine yer verdi. Fuad Muradov, küreselleşmenin her zaman olumlu sonuçlar doğurmadığını, küreselleşme sürecinde milli değerlerin korunması gerektiğini belirten Muradov, “Bunun için diasporamızda yaşayan vatandaşlarımıza büyük görevler düşüyor” dedi.
Yaşadığımız dönemde devletler arasındaki ilişkilerin, diasporalar arasında da geliştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Muradov, bu zorunluluğa Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Türk Konseyi’nin Azerbaycan’ın Gebele şehrinde düzenlenen 3. Zirvesi’nde işaret edildiğini ve bunun bir hedef olarak koyulduğunu ifade etti.
Azerbaycan’da birçok sivil toplum kuruluşunun Türk Dünyasına yönelik faaliyetler gösterdiğini söyleyen Muradov, Haydar Aliyev Fonu’nun ortak projelerle bu kapsamda önemli işler gördüğünü ifade etti. Fuad Muradov, Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı’nın 15. Türk Dünyasına Hizmet Ödülü’nü Fonun Başkanı, UNESCO’nın ve İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu’nun İyi Niyet Elçisi, Azerbaycan Cumhuriyeti Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mihriban Aliyeva’ya verilmesinin bunun bir ispatı olduğunu ifade etti.
Muradov, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin cumhurbaşkanları düzeyinde yüksek dostluk seviyesinde seyrettiğini ifade ederek, bunun mevut bağları da daha güçlendirdiğini ifade etti ve “Türkiye ve Azerbaycan iki kardeşin yönettiği devletlerdir” diye konuştu. İlişkilerin sarsılmaz temellere dayandığını belirten Muradov, Komiteleri ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti’nin Vatandaşlar Fonu arasında Mutabakat Muhtırası imzalandığına da dikkat çekti.
Muradov, toplantıda ayrıca katılımcılara takdim edilen Türkiye Azerbaycan Dergisi’nin ortak bir başarı olduğunu ve İş Konseyi çerçevesindeki faaliyetlerle birlikte daha da önemli işlere imza atacağını vurguladı.
DTİK Çerçevesinde Düzenlenen Oturumlarda Önemli Konular Ele Alındı
Açılış konuşmalarının ardından Dünya Türk İş Konseyi Bakü Buluşması toplantısında Küresel Kamu Diplomasisinde Türk Diasporası oturumu, Dünya Türk İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Rona Yırcalı moderatörlüğünde, Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar, Tiflis Büyükelçisi Ceren Yazgan ve Nur-Sultan Büyükelçisi Nevzat Uyanık'ın katılımları ile gerçekleştirildi. "Bir milletin iki diasporası olmaz" oturumu ise, DTİK Yürütme Kurulu Üyesi Halim Mete moderatörlüğünde, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Sayın Şamil Ayrım ve Doç. Dr. Telman Nusretoğlu'nun katılımları ile gerçekleştirildi.
