TÜRKİYE & AZERBAYCAN Dergilerimiz Röportajlar Makaleler Diaspora Sosyal Medya İnfografik Makale Çağrısı Hakkımızda İletişim
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü ve Yeni Yıl Vesilesiyle Azerbaycan Halkını Tebrik Mesajı | Türkiye Azerbaycan Dergisi

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü ve Yeni Yıl Vesilesiyle Azerbaycan Halkını Tebrik Mesajı

Aziz vatandaşlarım,

2019 yılı artık arkada kalıyor. Bu yıl ülkemiz için başarılı bir yıl oldu. Yılın başında bizim için belirlediğimiz tüm görevler başarıyla yerine getirildi ve Azerbaycan kendi kalkınma yolunda başarıyla ilerledi.

2019 yılında ülkemiz istikrarlı ve huzurlu bir ortamda yaşadı. Dünyada devam eden süreçler göz önündedir. Dünyanın çeşitli yerlerinde, bizim bulunduğumuz bölgede, eski Sovyet coğrafyasında, Avrupa, Asya ve Latin Amerika'da çatışmalar, savaşlar, kanlı olaylar, kitlesel protestolar, polis şiddeti, insan hakları ihlalleri yaygınlaştı. Azerbaycan ise istikrar ve kalkınma mekânı oldu. Bu bizim büyük başarımızdır. 2019'da Azerbaycan halkı güvenlik içinde yaşadı, inşa etti ve yarattı.

Bizim uluslararası pozisyonlarımız daha da güçlendi. Yıl boyunca 40'tan fazla devlet ve hükümet başkanı Azerbaycan'ı ziyaret etti. İkili bağlarımız büyük ölçüde genişletildi, çok taraflı bir formatta başarıyla işbirliği yapıyoruz ve ülkemizde birçok prestijli uluslararası etkinlik düzenlendi. Onların içerisinde ev sahipliği yaptığımız Türk Konseyi Zirvesi'nin özellikle altını çizmek isterim.  Zirve kararı ile Azerbaycan Türk Konseyi'ne başkanlık etmeye başladı. Bağlantısızlar Hareket Zirve de Azerbaycan'da yapıldı ve 120 ülkenin oybirliği ile Azerbaycan bu büyük kuruma üç yıl boyunca başkanlık edecek. Bu bize gösterilen büyük bir güvendir. Bu dünya toplumunun büyük çoğunluğunun Azerbaycan'ı desteklediğini ve bize büyük saygı gösterdiğini göstermektedir.

Bu yıl Dünya Dini Liderler Zirve Görüşü de Bakü'de yapıldı ve 70 ülkeden gelen dini liderler Azerbaycan'da gerçekleşen süreçler hakkında çok olumlu değerlendirmeler yaptılar. Çok kültürlü, kendi geleneklerine, ulusal ve dini değerlerine kendini adamış bir ülke olan Azerbaycan’ın tanıtımı açısından bu zirve toplantısı çok önemli bir vasıta oldu.

Ermenistan-Azerbaycan Dağlık Karabağ çatışması konusunda bizim konumumuzda hiçbir değişiklik yoktur. Bizim bu konudaki temel prensibimiz bu çatışmanın ülkemizin toprak bütünlüğü içinde çözülmesi gerektiğidir. Dağlık Karabağ tarihi çok eski Azerbaycan toprağı, 
uluslararası hukuk açısından Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Önde gelen tüm uluslararası örgütler çatışma konusunda kararlar aldılar ve kendi tutumlarını ifade ettiler. BM Güvenlik Konseyi işgal güçlerinin işgal altındaki topraklardan derhal ve koşulsuz olarak çıkartılması gerektiğini açıkça belirten dört karar kabul etti. Bağlantısızlar Hareketi, İslam İşbirliği Teşkilatı, AGİT, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve diğer kuruluşlar benzer kararlar almıştır. AB ile Azerbaycan arasında imzalanan “Ortaklık Öncelikleri” belgesi Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve sınırlarının dokunulmazlığına büyük destek verildiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla, tarihi ve uluslararası açıdan Dağlık Karabağ, Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçasıdır. 

Ermenistan yıl boyunca çatışma hakkında çok çelişkili, birbirini tekzip eden ve saçma sapan açıklamalar yaptı. Zaman zaman “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti”nin bağımsız bir devlet olduğunu ve Azerbaycan’ın bu tırnak içerisinde bağımsız devletle müzakere etmesi gerektiğini söylediler. Bu yalandır, Dağlık Karabağ bağımsız bir devlet değil, hiçbir ülke Ermenistan da dâhil olmak üzere bu yasadışı yapıyı tanımadı ve bu yıl Ermenistan ile Azerbaycan arasında müzakere süreci gerçekleştirildi. Böylece, bu saçma tez tamamen parçalandı. Bazen bunlar dediler ki: ‘Dağlık Karabağ Ermenistan’dır ve nokta’ Bu tür popülist ifadeler kullanılabilir ancak bu popülist ifadelerin arkasında durmak imkânsızdır. Bu da yalandır, Dağlık Karabağ Ermenistan değil, bütün dünya bunu biliyor ve Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan olduğunu bir kez daha ilan ettim ve ünlem işareti koydum.

İnanıyorum ki, bizim tutarlı ve iyi düşünülmüş politikamız çatışmanın çözümüne yol açacak. Ekonomik gücümüz, askeri gücümüz, politik gücümüz, demografik artım - tüm bu faktörler konumumuzu güçlendiriyor. Eminim, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlayacağı gün gelecektir. Bunu başarmak için daha da güçlü olmamız gerekiyor ve bu yıl bu yönde büyük adımlar atıldı.

2019 yılı tarihte derin reformların olduğu yıl gibi kalacak. Siyasi reform, insan kaynakları reformu, yapısal reformlar, ekonomik, politik ve sosyal reformlar gücümüzü artırdı. Bu yıl ekonomi büyüdü, ekonominin petrol dışı sektörü yüzde 3'ten fazla büyüdü. Bizim dış devlet borcumuz GSYİH'nın sadece % 17'sidir. Bu da dünyanın dokuzuncu göstergesidir ve önümüzdeki yıllarda dış devlet borcumuz daha da azalacaktır. Döviz rezervlerimiz bu yıl 4,5 milyar dolar artmış ve 50 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşmıştır. Döviz rezervlerimiz dış devlet borcumuzdan 5 kat fazladır. Yani bu ülkemizin ekonomik ve finansal fırsatlarının istikrarını göstermektedir. Sanayi üretimi artmış, özellikle sanayi artımı petrol dışı sektörde %14 oranında olmuştur. Tarımda %7 artış vardır. Yani ülkemizin tüm kilit alanlarda başarılı bir şekilde gelişmesi bir gerçektir.

Biz Uluslararası Kalkınma Fonu’nun raporunda “borç veren” ülke olarak gösterilmekteyiz. Biz artık borç alan değil, borç veren ülkeyiz. Bütün bunlar iyi düşünülmüş bir politikanın tezahürüdür. Tüm bu başarılar, sosyal alana daha fazla kaynak ayırmamıza imkan vermektedir ve biz de bunu hayata geçirdik. Bu yıl da bu bakımdan unutulmaz bir yıl olmuştur. Toplam 4.200.000 kişiyi kapsayan çok geniş ve kapsamlı bir sosyal paket oluşturuldu. 

Bazı ödenekler yüzde 50, bazı ödenekler yüzde 100 arttı, yani iki kat artmıştır. Asgari ücret 2 kat, asgari emekli aylığı %70 artmıştır. Emekli maaşının düşük satın alma gücü nedeniyle, biz bugün BDT zemininde birinci sıradayız. Sosyal politikamız bunu bir kez daha gösteriyor ve defalarca bir Azerbaycan vatandaşının politikamızın merkezinde olduğunu söyledim. Eminim ki, önümüzdeki yıllarda ekonomik fırsatlarımızı genişletirken sosyal alana bundan daha fazla dikkat edilecektir.

Şeffaflık açısından bu yıl çok başarılı bir yıl olmuştur. Vergi ve gümrük idareleri hazineye plandan ilave 1 milyar manattan fazla meblağ dâhil etmişlerdir. Elbette inanıyorum ki, bu eğilim gelecek yıl da devam edecek ve bu bize daha fazla sosyal ve altyapı projeleri yapmamıza imkan verecektir. 

Göçmenlerin sorunları çözülüyor. Bu yıl 5.000'den fazla göçmen ailesi, yaklaşık 800 şehit ailesi için yeni daireler ve evler inşa edilmiştir. Depremden etkilenen Şamahı, İsmayıllı ve Ağsu şehirlerinin sakinleri için binlerce ev inşa edilmiştir. Bu büyük depremin sonuçlarının büyük çoğunluğu sadece 10 ay içinde ortadan kaldırıldı. Bu aynı zamanda eşsiz bir konudur çünkü bu bizim niyetlerimizi ve gücümüzü göstermektedir. Azerbaycan hükümeti ve liderliği bir kez daha vatandaşlarının yanında olduğunu göstermiştir.

Bu yıl, tarihi bir proje olan TANAP projesi tamamlanarak açıldı ve TANAP artık Avrupa Birliği sınırına ulaştı. Biz bu tarihi olayı bu yılın Kasım ayında büyük bir açılışla kutladık. TANAP, Güney Gaz Koridorunun bir parçasıdır. Güney Gaz Koridoru 4 projeden oluşuyor ve 3 proje - Şah Deniz-2, Güney Kafkasya Boru Hattı ve TANAP artık gerçeğe dönüştü. Dördüncü proje olan TAP, bu da zaten başarıyla uygulanmaktadır ve bu projenin uygulama düzeyi %90'ı aşmıştır. Biz Avrupa, Avrasya'nın enerji ve ulaşım haritasını yeniden çiziyoruz. Biz bu projenin girişimcisi olduk. Biz esas yükü; hem finansal hem de teknik olarak kendi üzerimize üstlendik ve bu muazzam ve büyük önemli projeyi ortaklarımızla birlikte başarıyla uyguluyoruz.

Bu yıl turizmde rekor bir yıl oldu. Politikalarımız, ülkemizin gelişimi, ülkemizdeki güvenlik ve barış ve Azerbaycan'da gerçekleştirdiğimiz büyük etkinlikler sonucunda bu yıl ilk kez 3 milyondan fazla turist Azerbaycan'ı ziyaret etti.

Bu yıl on milyonuncu vatandaş doğdu. Bu aynı zamanda tarihi bir olay oldu.
Bağımsızlık döneminde nüfusumuz 3 milyondan fazla arttı. Bu bizim hem gücümüzü hem de sorumluluğumuzu arttırmaktadır. Çünkü büyüyen nüfus büyük bir avantaj olduğundan, aynı zamanda ekonomik büyüme her zaman büyüyen nüfusun önünde olmalıdır. Artan nüfus, yeni okulların, yeni anaokullarının, yeni hastanelerin kurulması, yeni işyerlerinin inşa edilmesi gerektiği anlamına gelir.

Böylelikle, Azerbaycan nüfusu arttıkça gücü de artar. Bu yıl doğan 10 milyonuncu bu güzel Mehriban bebeğimiz hepimizi mutlu etti. Allah onu mutlu etsin. Allah bütün çocuklarımızı korusun ve mutlu etsin.

Bugün aynı zamanda Dünya Azerbaycan Dayanışma Günü’dür. Fırsattan istifade, dünyadaki tüm Azerbaycanlılara yürekten selamlarımı gönderiyorum. Arkalarında güçlü bir Azerbaycan devletinin olduğunu bilmelidirler ve biliyorlar.

Değerli vatandaşlar, Dünya Azerbaycan Dayanışma Günü ve yeni yıl vesilesiyle sizi tebrik ediyorum ve sağlık ve mutluluklar dilerim.

Bayramınız mübarek olsun!